Temel’in yakınlarına ‘Bakın ben hastayım, ben öleceğim’ dediği fıkrasını hatırlarsınız. Hani zarftan ,‘Hastayım, hastayım dediniz inanmadınız, ne oldi?’ yazısı çıkmıştı ya…
Boluspor’ da yıllardır hasta. ‘Bakın ben öleceğim’ diye bas bas bağırıyor ama ona kimseler inanmıyor.
Makinelere bağlı olarak yaşayan Boluspor’un ölmesi mi bekleniyor?
***
Yaşadığımız olumsuzluklar bugünlerden değil, yıllarca Çele Tepesi’ n de birikti birikti ve çığ oldu geldi.
Gücü elinde tutanlar bu durumu görmüyorlar mıydı? Görüyorlardı, biliyorlardı ama anlamazdan gelip sezonları kurtarıyorlardı.
***
Kongreler öncesinde, ’ hadi çık ben seni desteklerim’ diyerek başkan ve yönetimlerin oluşturulduğu, sonrasında ise verilen sözlerin unutulduğu, Boluspor arenasında herkesin birbirine bacak arası atma veya bile bile ofsayta düşürme hevesinde olduğu geçmişe yönelik pek çok yazı yazarım yazmasına da kimseye faydası olmaz.
Ancak bu sezon başı ile ilgili bir konuya değineyim. Hiç kimsenin talip olmadığı, herkesin kendi adına bir hesabı olduğu bir kongre süreci yaşadık.
Bu sahipsizlik ortamında yapılan kongrede Sayın Mahmut Alan’ ın başkanlığa soyunmasını hepimiz yadırgadık. ‘Keşke almasaydı kayyuma kalsaydı’ dedik. Ancak bizim ŞER olarak gördüğümüzden HAYIR çıktı.
Kalsaydı ne olurdu?
Kongre geç yapılmıştı, kayyum heyetinin oluşması, bu insanların futbolcu ve teknik direktör anlaşması derken epey zaman geçecek pek sağlıklı bir kadro oluşturulamayabilirdi. Yani Boluspor ilk yarıyı tamamlamadan lige havlu atabilirdi.
***
Geldiğimiz nokta da ise iyi bir yerdeyiz. Şimdi önümüzde iki yol var. Ya daha önceki yönetimlerin yaptığını yapar 4- 5 iyi transfer ile yine bir süper lig hayali yaşayabiliriz. Ya da yarınları düşünerek bir planlama yapabiliriz.
İlk yolu bundan önceki yönetimlerde denedi. ‘YA TUTARSA’ denilerek hayallerin peşinden gidildi ve sezon sonu geldiğinde ise borç yükü artmış bir mali tablo karşımıza çıktı.
Eğer yine aynı yolu denersek sezonu kurtarırız ancak daha kötü bir mali tablo ile karşılaşabiliriz.
Bana kalırsa düşme ihtimali bile olsa ikinci yol Boluspor için en hayırlı yol.
***
Sezon başı hareket alanı kısıtlıydı, şimdi ise önümüzde 5 aylık bir zaman dilimi var. Bu zaman içinde planlamalar şimdiden yapılabilir. Bir dönem çok başarılı olduğumuz ve model olarak gösterildiğimiz yani 2 ve 3 liglerden başarılı gençleri bularak BUL OYNAT- SAT transfer politikasına tekrar dönülebilir. ‘Gençlik Geliştirme Merkezi Koordinasyon’ bölümü ile daha sıkı ilişkiler içine girilebilir.
Çok iddialı olduğum bir konu daha var. Karaçayır’ da 6- 7 futbol okulu var, burada da 2500’ e yakın futbolcu ordusu. Eğer Boluspor kulübü futbol okulları ile koordineli bir şekilde çalışırsa 3-5 sene sonra Bolumuz Türkiye’nin gözdesi olabilir.
***
Kıymetli Boluspor Dostları!
İçinde yaşadığımız ekonomik bunalımı sadece Boluspor yaşamıyor, pek çok kulüp ya patladı ya da kesinlikle patlayacak.
BAL liginden bir takım alıp şu an Boluspor’un bulunduğu yere gelebilmesinin maliyeti 4- 5 milyar lira.
Kıymetini bilmediğimiz Boluspor için ‘Gömün gitsin anasını satayım ‘demekte elimizde, yaşaması için gayretler sarf etmekte…
Eğer yaşamasını istiyorsak önderliği Sayın Belediye Başkanımız Tanju Özcan’ın yapması lazım.
***
Sözün kısası; Bu mevcut düzen ve yönetimle devam edebiliriz veya bir kongreye gidip yeni bir yönetim ile beraber yeni bir heyecan yaratabiliriz. Bu arada belki de Boluspor’un kurucularından olan AYHAN TÜZÜN büyümüzün gündeme getirdiği ama çok fazla üzerinde durulmayan ŞİRKETLEŞME modelini tekrar değerlendirip Boluspor’u camiaya ortak edebiliriz ya da KAYYUMA bırakırız.
Ama kim gelirse gelsin bu kriz ortamını yaşarken yarınları tasarlamalı krizi fırsata dönüştürecek yollar aramalıyız. Çünkü her büyük değişim, önce bir düşünce kavramı ile başlar. Dönüşümün ilk adımı ise zihniyetlerin değişmesidir.
Boluspor yıllardır aynı yöntemlerle farklı sonuçlar bekledi zaman kaybetti. Oysa Albert Einstein’ın ‘Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek deliliktir’ sözünü anlayabilseydik, dönüşüm için gerekli olan, cesaret, vizyon ve kararlılığı gösterebilseydik bu günleri görmeyebilirdik.
***
Kıymetli Boluspor Dostları!
Her zaman yaptığımızı yaparsak yine yıllardır seyrettiğimiz filmleri seyreder, eskimeyen şarkıları dinleriz.
Ne demişti Hz Mevlana,’ Günün adamı olmaya çalışma, hakikatin adamı olmaya çalış. Çünkü gün değişir hakikat değişmez.’
25.12. 2025
Muharrem Demirel