KARDEŞİM BOLUSPOR’A MEKTUP

KARDEŞİM BOLUSPOR’A MEKTUP

Hiç eyip bükmeyecek,
Eveleyip gevelemeyecek,
Aklımdakini şappadanak söyleyeceğim.
Koşukavak, Boluspor’dan sanki’m gidecek gibi duruyor.
Anlaşarak mı olur?
Koşarak mı?  Kıvrak mı? Aheste mi olur?
Orasını bilmem.
Bildiğim, anladığım ve/veya yorumladığım kadarıyla!!!
Hoca geldiği günden bu yana İTİCİ ve GİDİCİ konuşuyor.
En son KADRO MÜHENDİSLİĞİ dedi.
Göztepe karşısına, MİMAR olarak çıkardığı takımı gördük.
Onu da geçtim; TAKTİK mühendisliğiniz bile tartışılır hale geldi.
Bu ince sazdan taksimleri, kanun eşliğinde hicazkar makamları bi bırakalım!
Bi mühendislik mevzusu’DUR haftalardır gündemi meşgul ediyor; HOCA..
Sahaya dön işine bak ve artık vücut dilin değil, futbol dilin konuşsun LÜTFEN!!!
İŞİNİZE KONSANTRE OLUN
Bi susun, bi uslu durun da!! 
İşinize bakın, işinizi yapın, futbolunuza odaklanın.
Çalışın, çalıştırın, ter atın ama sakın havluyu yere atmayın.
Futbola, sahaya, oyuna konsantre olun.
YÖNETİMİ, ŞEHRİ, FUTBOLCUYU ve KENDİNİZİ zora sokmayın  
Göztepe maçında oyun kurgusunu sadece ve sadece Hakan Bilgiç’in sırtına yüklemeyi hocalık belleyip, B planı bile olmayan takım haline getirirseniz küserim...
Konuşmam!!! Bak! yazarım..
Ya adama yazıktır.
Doksan dakika saat hep sağdan mı çalışır. Hakan Bilgiç’in pestilini çıkardınız..
SAHA KADRO VE MİMAR MÜHENDİSLİK
Sol kanat evlere şenlikti.
Orada bi oyuncu var; adı üstünde FORVET ama bildiğin ARTİST..
Görsel olarak TOPÇU, fizik olarak da FEVKALADE sporcu…
Ama benim aklımdaki oyuncu, beklentimdeki futbolcu değil.
Aynada gölge boksu yapan BOKSÖR misali… 
Futbol cahili biri onu oynuyor zanneder.. 
Ben görüyorum, pro lisanslı kenar yönetimler 90 dakika göremedi. 
Yönetimin kadro mühendisliğine, Bolu şehrinin etine buduna gönderme yapacağınıza,
Önce kendi SAHA MÜHENDİSLİĞİNİZİ bi gözden geçirin.
Dedim ya işinize bakın, beni bi mahcup edin…
Yemin ederim!!! Bu takımın bunu başaracak gücü de, yeteneği de var.
Oynayın, kazanın, seriye bağlayın…
Buradan yazdıklarımı geri almaz özür dilemez isem ne olayım.
Benim yazmaya gücüm erer, futboldan futbolcudan anlar, teknik iş teknik kadronun işi, transferden, paradan puldan anlamam; o da yönetimin görevi.
FURKAN VE BETTAİEB
Safa Kınalı bu maçı alır götürür, bi yerlere bırakır dedim olmadı.
Formayı bulmuş ama formunu bulamamış gibiydi.
Aksadı ve tüm yük garibim Hakan’a düştü.
Hah dedim Berk; kadroda dedim! tamam dedim! 
Futbolu demlenmiş, şimdi çayı söyler diye geçirdim içimden!
Tam bir hayal kırıklığı yaşadım; yazık!!!
Boluspor’un santrafora ve kaliteli ve düzgün bir ayağa ihtiyacı var.
O ihtiyaca cevap bulununcaya kadar bu takımın santraforları belli…
Furkan Demir ve Adel Bettaieb 
Hiç evelemeye gevelemeye macera aramaya gerek yok.
Göztepe maçında Idrissa Camara sol forvete çekilip, oyundan Berk alınmalıydı.
Adel Bettaieb mevkisine konuşlandırılmalıydı..
Ve bu maç alınır veya en azından beraberliğin üzerine yatılabilirdi.
PAHADA AĞIR DARADA HAFİF GÖZTEPE
Göztepe iyi bir takım değil ve çok özenilecek futbol aklı yok.
Bu maça dair söylüyorum; yenilmeyecek bir takım hiç değildi…
Maç en azından berabere bitebilir veya Boluspor galip gelebilirdi.
Kenar Yönetimi, futbolcular ve Yalçın Koşukavak Göztepe’nin ve daha önceki puansız maçların yükünü kaldıramadılar. 
Göztepe ligin pahası yüksek ama darası hafif takımlarından.   
Biraz diş sıkılığı, biraz aidiyet, biraz arma, biraz sabır, biraz nefes ve çok vebal duygusuyla bu maçı almak işten bile değildi.
Ayağı geçtim…
Biraz kalp ve biraz yürek üç puana yeter de artardı bile…
Ve Fakat 
Çokça ciddiyet de lazım.
Aldığını hak etmek, verdiğinle de şehri mutlu etmek mühim.
LANDEL ŞANDEL
Bir iki çift de Landel için
Landel;
Hem kaleciyi ustalıkla yatırıyorsun, hem de kalecinin yattığı yere şandelliyorsun.
Maç uzunca bir süre durmuş, itirazlar falan hava serinlemiş, futbolcu soğumuş…   
Duraksayarak yaptığın hamle kaleciyi kendi sağına yatırmışken hala kalecinin yattığı köşe ne alaka esmerim.
BİZ BU MAÇI GEÇEN HAFTA KAYBETMİŞTİK.
Hocamız geçen hafta şöyle demişti.
Göztepe ligin kadro kalitesi çok yüksek takımlarından biri. 
Ben de!!
Göztepe maçında hocamız göz’e mi girecek.
Göz’e mi gelecek, yoksa köz mü olacak hep birlikte göreceğiz” diye yazmıştım
Kazanamadık. 
Beni geçtim, yönetim için, teknik heyet için, futbolcular için üzülüyorum.
Şehrim için kederliyim, gelecek için kaygılıyım.
Her şeye rağmen hepinizi seviyorum; kendime değil şehrim için yazıyorum.
Bi kendimize gelmemiz, ne olursa olsun yüzümüzü güldürmemiz lazım.
Her şeye rağmen bu takımdan umut varım…
Boluspor, bunu başaracak güce yeteneğe karaktere sahip futbolculara, bilgili ve deneyimli kariyerli bir hocaya sahip…
YORULDUM PUANSIZ MAÇLARI YAZMAKTAN
Aynı minvalde bu dördüncü yazım.
Diğerlerini klavyemde buruşturup geri dönüşüm kutusuna gönderdim.
Eleye eleye elimden kalbimden bu yazı çıktı.  
İş Boluspor oldu mu? akan sular duruyor bende…
Yoruldum puansız maçları yazmaktan.
Böyle eleştirel yazıyorum diye üstüne vazife olmayan zatların tavırlarından da sıkıldım.
Benim gördüğümü göremiyor, gördüğünü de yazamıyorsan benimle ne alakası var.
Bi önce kendi burnuna bi bak?
Bak bakalım aldırmadığın kılın yerinde duruyor mu?
Ben 1965’de 10 yaşımdaydım ve BOLUSPOR benim KARDEŞİM gibidir.
Nokta!!!