BU SEZON Kİ TEHLİKE

Selam ve Dua ile merhabalar,

Yeni başkanımıza ve yönetimimize “Başarı dileklerimizle” yazımıza başlayalım.

Malumunuz “Tek adaylı kongre” hiç olmadığı kadar “Sönük ve heyecansız” geçti. İlgisizliğin en önemli sebeplerinden bir tanesi olarak düşündüğüm;

“2008-2009 sezonundan sonra takımın ve camianın skorsal ve başarı anlamında düşüşe geçmesi, yıllardır aynı ligde patinaj yaparcasına, son haftalarda iddiasız duruma düşmesi.”

İster adına “Boluspor’un siyasallaştırılması, birilerinin rant kapısı haline gelmesi, birilerinin kişisel egolarına yenik düşmesi”, isterseniz “Skorsal başarılarının gelmemesinden kaynaklı, taraftarın ve camianın heyecanının kalmaması” diyebilirsiniz.

Ama bu sezon baktığımızda “Ligde maddi ve zorluk realitesi anlamında çok ince hassas bir çizgi üzerinde olduğumuzu, ilk kez bir yönetimin oluşumunda çok farklı yapı ve düşünce yapısına sahip kişilerden oluştuğunu” görebilirisiniz.

Lig olarak baktığımızda;

“Maddiyat” kadar “Takım olabilme, tecrübe ve federasyon anlamında” gücünüz yoksa ve “Ankarasapor’un tekrar lige dönmesinden dolayı, 4 takımın bir alt lige düşeceği” realitesini de unutmadan, “Zor bir senenin” bizleri beklediği gerçeğidir.

Hoca seçimi ve alt yapıya önem olarak baktığımızda;

“Özümüzden bir hoca seçiminden sonra, fazla uç transferlerin yapılmayacağı ve alt yapıdan futbolcu çıkartılacağı” hedefleri sözde güzel olmakla beraber, özde uygulamaya geçilip, geçilmeyeceğinde ilerleyen günlerde belli olacaktır.

İşin kolayına kaçılıp, “Doyuma ulaşmış, ligin kaşar futbolcuları alınıp, menajerler kulüpte rahatlıkla cirit atacaksa, şekilden kadroda alt yapıdan oyuncu bulundurulacak ve hocanın arkasında olası kötü sonuçlarda durulmadığı” takdirde, daha devre arası olmadan “Yeni hoca ve devre arası transferler konuşulacaksa” diğer sezonlardan “Maddi anlamda” daha tehlikeli bir durumla yüzleşmek zorunda kalabiliriz.

Yönetimimiz anlamında baktığımızda;

Yıllar önce yapılan bir başkanlık ve günümüz futbol endüstrisinin getirmiş olduğu “Yönetimsel ve idari gelişmelere” başkanımızın ne kadar adapte olabileceği camiamız açısından önemlidir.

Yönetim listesindeki isimlere baktığımızdaysa;

“Başkanın kendi isteğiyle yönetiminde olanlardan ve bazı kesimlerin isteğiyle yönetime girenlerden” oluştuğunu düşünmekteyim.

Bu belki ilk başlarda herhangi bir sıkıntı yaratmayabilir. Ama ilerleyen zamanlarda “Düşünce farklılıklarına, ayrım noktalarına, kutuplaşmalara” ve hatta önceki sezonlarda örnekleri olduğu gibi “Yönetim toplantılarında olanların, dışarıya sızdırılmasına” kadar gidebilir.

Temennim odur ki, bu olabileceğini tahmin ettiklerimiz sadece yazımız içinde kalır, “Kişisel egolar ve anlaşmazlıklar bir kenara bırakılır, birlik içinde hareket edilip, Kol kırılır, yen içinde kalır.” misalinden yola çıkarak “Özde Boluspor sevgisi” herkeste öne çıkar ve;

“Başarılı, başta verilen sözlerin tutulduğu, entrikaların dönmediği, siyasi rantların oluşmadığı, taraftarını oyunuyla memnun edecek” bir sezon yaşarız.

Baki selam ile…

Yazarın Diğer Yazıları