Selam ve Dua ile merhabalar,
"Alanya maçından" bahsetmeyeceğim.
Önümüzdeki Orduspor maçı hariç, "İlk iki ve ilk altı iddiası olan takımlarla oynayacağımızdan da" bahsetmeyeceğim.
Düşme hattına "7-8 puan fark kaldığından da" bahsetmeyeceğim.
İlk altıya "11 puanımız" olduğundansa hiç bahsetmeyeceğim.
Naklen yayın olmamasına rağmen "Tribünlerin boş olmasından da" bahsetmeyeceğim.
Haftalardır "Sesi soluğu çıkmayan yönetimimizden" de bahsetmeyeceğim.
"Neden mi bahsedeceğim?"
Bu seneyle birlikte "Tavan yapan, insanları sevdiği takımdan uzaklaştıran", hatta bazılarının dilinde "Düşsünler de, kendilerine gelsinler" diyenlere varabilen "RUH" kaybına yol açmıştır.
Ey Reha Hoca, "Bu eserde başrollerde sen varsın!"
Sezon başından beri "İpler" senin elindeydi. Bir dediğin iki olmadı. "Yönetime rest çektin, birlik beraberlik bozulmasın" diye restini bile gördüler. Her mağlubiyet sonrası "Önümüzdeki maçlara bakacağız, zemin kötü, şansızdık" gibi bahanelerin artık "Sivrisinek saz misali" geliyor bizlere.
"Ya kendine gel, ruhumuzu geri kazandır! Ya gölge etme, geç olmadan biz ruhumuzu kazanırız!"
Ey futbolcular, "Taksitleriniz mi ödenmiyor? Yediğiniz etli yemekler mi dokunuyor? Yeriniz mi dar?"
Sizler bizleri "Yeri geldi sevindirdiniz, yeri geldi yenildiniz yinede destek gördünüz. Ruhunuzu geçtim, seneye transferinizi düşünerek, bu takımı kötü günlere gebe bırakmayın!"
Ey Bolu ahalisi, "Kocaelispor, Malatyaspor, Düzcespor kimisi ikinci ligde, kimisi amatörden çıkma mücadelesi" veriyor. Kimide kaybolup gidiyor.
"Boluspordan başka Boluspor yok! "
Emin olun, düşersek, "Özümüzü, benliğimizi, Yaren felsefesini, Konaklı gençler sahiplenişini unutursak, gençliği ve öz sermayesiyle oynayan bizim gibi kulüpler" yerine ligi, ligleri "Bakan, hükümet ve zenginlerin takımlarına bırakırsak, sadece iç çekerek TV'den izlersiniz."
Yazımızın başlığında da dediğimiz gibi;
"Ruhumuzu kaybettik. Hükümsüzdür. Bulanların Atatürk stadyumuna getirmeleri rica olunur!"
Baki selam ile...